Merhaba sevmese bile uzun yolculuğa otobüs ile çıkanlar ve merhaba tam tersi buna bayılanlar.
Malum yaz geldi yavaş yavaş tatile gidecek olanlar yolculuğa çıkmaya başladı. Mecbur kaldığı için veya yüksekten korkan bir takım insanların tercihi uçak olamadığından otobüs yolculuğuna göğüs gerenler; acınızı paylaşmıyorum. Şahsen uzun otobüs yolculuklarına bayılan biri olarak gider 12 saatlik yolu enayi gibi otobüsle çekerim..
Uçak biletini günler öncesi almayıp son gün "ne kadar x yere bi bilet" (evet bakkaldan gofret alır gibi) diye sorup duyduğu fiyat karşısında gözlerinin faltaşı gibi açılmasından sonra "teşekkür ederim, ben arkadaşıma haber vereyim eğer istiyorsa bilet ayırtır kendisi" diyerek acemi bir bahane ile olay yerinden hızlıca kaçma girişiminde bulunan bu enayi Mrs. Baros'u sevin.
Otobüsü sevme nedenlerimiz;
* Her zaman bir veya birden fazla bebek / küçük çocuk bulunur. Neşe içindesiniz değil mi otobüse binerken. Kafanızda tatil heyecanı, yapacaklarınız. O da ne, siz yerinize oturur oturmaz arka taraftan bir yerden garip bir miyavlama sesi gelir aniden. "Noooluyor lan" demenize kalmadan aynı anda "hışşşşşşş hışşşşşşşş" diyen bir anne sesi belirir -nolur kapa çeneni evladım- şeklindeki titrek bir tonlama ile. Yandınız.
* Otobüslerin vazgeçilmezleri yılış yılış yapışık sevgililerdir. Eğer siz yolculuğa tek başınıza çıkmışsanız inadına sağınızda, solunuzda, önünüzde ve arkanızda bu yapışık çiftlerden bulunur. Her daim birbirlerine yapışıktırlar, ayırmak imkansızdır. 5 cm ayrı yöne yanaşsalar anında "napıyoruz ya biz" diyerek tekrardan yapışırlar.
* Tek başına yolculuk eden teyze. Evet muhtemelen tek yolculuk eden bir bayansanız yanınıza mutlaka bu teyze düşer. Mp3 kulağınızda huzurla müziğinizi dinlemeye çalışırken bir anda konuşmaya başlar bu teyze. Önce duymamazlıktan gelip, müziğe eşlik eden bir ritm tuttururma taklidi yaparsınız bacağınız veya kafanızla ama teyze bunu yutmaz. İnatla konuşmaya devam eder ve siz de cevaplamak zorunda kalırsınız, yandığınızın kanıtıdır.
* Arkanızda oturup güç gösterisi yapanlar. Yaş grubu fark etmeksizin arkanıza illa ki eli ayağı yerinde durmayan bir densiz denk gelir. Önce ayağını allah ne verdiyse çat diye sizin oturduğunuz koltuğa dayar, ara sıra tekmeler. Bir de bunun önünüzde oturup sizi uyarmadan bam diye koltuğunu sonuna kadar yatıranları mevcuttur ki onlara denk gelenlere sabır diliyorum.
* Bir de benim gibiler vardır. Garibim tek başına çıkmış yola, önceden almış kitabını dergisini yanına sanki çok okuyacakmış gibi. Açar okumaya başlar 5 dakika sonra midesi bulanır, o kitap gider doğru çantaya. Kulağında müzik ya uyur yada uyumaz tüm yol boyunca.
Ben o uyuyanlardanım, hem de horul horul. Öyle ki, uyandığımda ağzım 5 karış açık ve 10 kilo salya akmış şekilde olurum. Yanımda oturanlara da sabır diliyorum buradan.
Yola çıkacak olanlara iyi yolculuklar, iyi tatiller.
No comments:
Post a Comment