Önce mikseri elinden kapıp, sonra da korktum yavaş yavaş dediği için en düşük ayarda uzun uzun çalıştırmak demek...
Cevizin ve havucun kurtarabildiğin kadarını keke koymak demek...
Kek karışımın çiğ çiğ yemek istemesi karşısında zorlu mücadeleler demek...
Fırının karşısında pişen keki beklerken tepsilere oturmasını izlemek demek:)
Öyle çok süslü cümlelerim yok benim, bazen diyorum ki öyle aşkım, hayatımın anlamı, beni ben yapan yegane varlık falan yazmamışım diye Defne ilerde bana içerler mi? Nedense hiç sanmıyorum, o da memnundur bence benim tarzımdan:)
Sahi öyle şeyler yazmayan anneler daha mı az seviyor görünüyor ki dışardan?
Bu aralar pek düşünüyorum, çok düşünüyorum ama sıkılıyorum bu halimden. Az düşün az rahat ol, ne huzursuz insansın diyorum, kızıyorum kendime...
Fikirler uçuşuyor kafamda, bir an hepsini yapıveriyorum hayalimde, yapamayınca ya da karar veremeyince de sıkılıp vazgeçiyorum, sonra da vazgeçtim diye bozuluyorum.
Off sıkıldım kendimden kısaca...
No comments:
Post a Comment